TÜKETİCİ KREDİLERİ

TÜKETİCİ KREDİLERİ
A)Türk Tüketici Hukukunda Tüketici Kredilerine İlişkin Düzenleme
1. TKHK'daki Tüketici Kredilerine ilişkin Düzenlemenin Amacı ve Kapsamı: 

Hukukumuzda Tüketicinin hakların korunması amacıyla yasal düzenlemeler; 23.02.1995 tarihli ve 4077 sayılı TKHK'da sosyal ve ekonomik yaşamdaki gelişmeler karşısında tüketicinin daha etkin bir şekilde korunmasını ve Avrupa Birliği'nin tüketici ile ilgili mevzuatına daha uyumlu olmasını sağlamak amacıyla 06.03.2003 tarihli ve 4822 sayılı "Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile önemli değişiklikler yapılmıştır. 

TKHK m. 10 hükmünde "Tüketici Kredisi" düzenlenmiştir. 

Bu düzenlemeye göre; "Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir. Tüketici kredisi sözleşmesinin yazılı olarak yapılması ve bu sözleşmenin bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunludur. Taraflar 
arasında akdedilen sözleşmede öngörülen kredi şartları, sözleşme süresi içerisinde tüketici aleyhine değiştirilemez.”  Sözleşmede; a) Tüketici kredisi tutarı, b) Faiz ve diğer unsurlarla birlikte toplam borç tutarı, c) Faizin hesaplandığı yıllık oran, d) Ödeme tarihleri, anapara, faiz, fon ve diğer masrafların ayrı ayrı belirtildiği ödeme planı, e) İstenecek teminatlar, f) Akdi faiz oranının yüzde otuz fazlasını geçmemek üzere gecikme faizi oranı, g) Borçlunun temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları, h) Kredinin vadesinden önce kapatılmasına ilişkin şartlar, ı) Kredinin yabancı para birimi cinsinden kullandırılması durumunda, geri ödemeye ilişkin taksitlerin ve toplam kredi tutarının hesaplanmasında, hangi tarihteki kurun dikkate alınacağına ilişkin şartlar yer alır. 

Kredi veren, taksitlerden birinin veya birkaçının ödenmemesi halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak; ancak kredi verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması durumunda ve tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksiti ödemede temerrüde düşmesi halinde kullanılabilir. Ancak kredi verenin bu hakkını kullanabilmesi için en az bir hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerekir. 

Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez. Tüketici, kredi verene borçlandığı toplam miktarı önceden ödeyebileceği gibi aynı zamanda vadesi gelmemiş bir ya da birden çok taksit ödemesinde de bulunabilir. Her iki durumda da kredi veren, ödenen miktara göre gerekli faiz ve komisyon indirimini yapmakla yükümlüdür. Bakanlık ödenen miktara göre gerekli faiz ve komisyon indiriminin ne oranda yapılacağının usul ve esaslarını belirler. 

Kredi verenin, tüketici kredisini, belirli marka bir mal veya hizmet satın alınması ya da belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda satılan malın veya hizmetin hiç ya da zamanında teslim veya ifa edilmemesi halinde kredi 
veren tüketiciye karşı satıcı veya sağlayıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olur. 

Kredi verenin ödemeleri bir kıymetli evraka bağlaması ya da krediyi kıymetli evrak kabul etmek suretiyle teminat altına alması yasaktır. Bu yasağa rağmen tüketiciden bir kıymetli evrak alınacak olursa, tüketici bu kıymetli evrakı kredi verenden geri istemek hakkına sahiptir. Ayrıca, kredi veren kıymetli evrakın ciro edilmesi sebebiyle tüketicinin uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlüdür". 

Bakanlık, Tüketici Kredisinde Erken Ödeme İndirimi ve Kredinin Yıllık Maliyet Oranının Hesaplama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliği yayınlamıştır. 

TKHK m. 2 hükmüne göre :"Bu Kanun, birinci maddede belirtilen amaçlarla mal veya hizmet piyasalarında tüketicinin taraflarından birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar". 

Bu düzenlemede yer alan hüküm uyarınca; taraflarından birinin tüketici olduğu her türlü kredi verme işlemi de bu kanun kapsamına girmektedir. Tüketici kredisi sözleşmesinin 1 kredi sözleşmesinden çeşitli bakımlardan önemli farkları vardır. Bunların başında gelen temel fark; Tüketici kredisi sözleşmesinde kredi tüketiciye doğrudan doğruya nakit olarak verilmektedir, kredi sözleşmesinde ise kredi çeşitli şekillerde verilebilir. Tüketici kredisi 2 sözleşmesinde, kredi genellikle bir defada kullanılır, kredi sözleşmesinde ise kredi bir defada veya kısım kısım kullanılması mümkündür. 3

Tüketici kredisi sözleşmesinde ticari ve mesleki amacı bulunmamakta olup, kredi sözleşmelerinin ise mutlaka ticari ve mesleki amacı bulunmaktadır. Çünkü kredi veren belirli bir limit çerçevesinde sürekli olarak kredi vermeyi taahhüt eder ve bunun karşılığında faiz ve 
komisyon alır. Tüketici kredisi sözleşmesinde, alınan kredinin geri ödenmesi sonucunda 4 kredi ilişkisi sona ererken, kredi sözleşmesinde ise kredinin geri ödenmesiyle sözleşme sona ermez.5 Tüketici kredisi sözleşmesi, TKHK m. 10 hükmü ile düzenlenmişken, kredi 
sözleşmesi ise hukuki nitelik bakımından bağımsız kendine özgü yapısı olan ve kredi açanı 

  • 1 Aslan, İ. Yılmaz, Tüketici Hukuku, Bursa 2006, s. 354.
  • 2 Akipek, Şebnem, Türk Hukuku ve Mukayeseli Hukuk Açısından Tüketici Kredisi, Anka
  • 3 215; Gezder, Ümit, Tüketici Kredisi Sözleşmeleri, İstanbul 1998, s. 71-72.
  • 4 Aslan, s. 357.
  • 5 Akipek, s. 215; Deryal, Yahya, 4077 sayılı Kanuna Göre Tüketici Kredisi Sözleşmeleri

kredi verme borcu çerçevesi içinde çeşitli edimlerde bulunma yükümlülüğü altına sokmaktadır.6

2. TKHK'nın Tüketici Kredilerine İlişkin Tanımı: 
4822 sayılı Değişiklik Kanunu'ndan önce tüketici kredisi TKHK m. 10/I hükmünde tanımı yapılmamıştır, ancak tanımdan tüketici kredisinin unsurlarını görmek mümkündür: "Tüketicilerin banka veya benzeri finans kurumlarına, bir mal veya hizmeti satın almak amacıyla tüketici kredisi almak için başvurmaları durumunda, banka veya finansman kuruluşları ile tüketiciler arasında yazılı bir sözleşmenin yapılması ve bu sözleşmenin bir nüshasının da tüketiciye verilmesi zorunludur".

4822 sayılı Değişiklik Kanunu'ndan sonra ise tüketici kredisi TKHK m. 10/I c. 1'de şu şekilde tanımlanmıştır: "Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir".

Tüketici kredisi sözleşmesi, Tüketici Kredisiyle ilgili Yönetmelik m. 4a' ya göre: "Kredi veren ile tüketici arasında bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak alınan krediye ilişkin sözleşme" yi ifade etmektedir. 

Yukarıda ki tanımlara bakıldığında; tüketici kredisi sözleşmesinin taraflarının kredi veren ve tüketici olduğu, tüketici kredisinin konusunun nakit olarak alınan kredi olduğu ve tüketicinin krediyi bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kullandığı ortaya çıkmaktadır. 

TKHK'nın ve ilgili Yönetmeliğin tanımları göz önüne alındığında bir sözleşmenin "tüketici kredisi sözleşmesi" niteliği taşıması için bazı temel unsurların bulunması gerekmekte 

  • 6 Prof. Dr. Erdoğan Moroğlüna Armağan, İstanbul 2001, s. 146. Deryal, Tüketici Kredisi, s. 146. Deryal, Tüketici Kredisi, s. 146.

olup bunlar: Sözleşmenin taraflarının "tüketici ve kredi veren" olması gereklidir. Tüketici kredisinin konusuna nakit olarak alınan kredi girmektedir. Tüketicinin kredi alma amacı, bir mal veya hizmet edinmek olmalıdır.7

Türk hukuk doktrininde, tüketici kredilerinin çeşitli tanımları yapılmıştır. Bu tanımların ortak noktası tüketici unsurunun tüketici kredisinin belirleyici unsuru olmasıdır. 

Tüketici kredisinin Arkan'a göre tanımı: "Bir mal ve hizmet tedarikinde kullanılmak 8 amacıyla, banka tarafından, nispeten küçük miktarlarda olmak üzere, kredi alana (ona duyulan kişisel güven, onun geliri ve malvarlıksal durumu dikkate alınarak) verilen ve önceden belirlenmiş koşullar (faiz, vade) çerçevesinde taksitlerle iade edilen kredidir". 

Kuntalp'e göre, "Tüketicinin mal ve hizmet satın almak amacıyla, bir banka veya 9 benzeri finans kurumundan aldığı kredidir". 

Akipek'e göre "Tüketici kredisi, herhangi bir mal veya hizmetin satın alınması/ 10 tedarik edilmesi amacıyla ve mutlaka ticari amaçlar dışında yararlanmak kaydıyla, gerçek veya tüzel kişilere, onlara duyulan kişisel güven ve gelir ile malvarlıksal durumları dikkate alınarak, banka veya finans kurumları tarafından, ödünç, avans veya mali yardım şeklinde, önceden belirlenmiş koşullarla geri ödenmek üzere verilen kredi" şeklinde tanımlanmıştır. 

  • 7 Ankara 2007, s.86. Aslan, s. 358.
  • 8 Arkan, Sabih, "Tüketici kredisi ve Uygulaması", Batider 1989, C.XV, S. 1 s. 21.Bu tanım, 4077 sayılı Kanun'dan önce yapıldığı için kredi veren kuruluşları sadece banka ile sınırlandırması ve tüketici kredilerini küçük meblağlı belirtmesi nedeniyle dar bir tanımdır.
  • 9 Kuntalp, Erden, " Yargıtay Kararları Işığında Kredi Kartı" Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu, Bildiriler-Tartışmalar, Ankara 28-29 Nisan 1995, s. 284.
  • 10 Akipek, s. 6. 10

Gezder'e göre "Bir mal veya hizmetin tedarik edilmesi amacıyla ve bu amaç ticari 11 amaçlar dışında işlemek kaydıyla gerçek veya tüzel kişilere, bunlara duyulan kişisel güven, gelir ve malvarlıkları nazara alınarak, banka veya benzeri finans kurumlarınca, önceden 
belirlenen koşullar çerçevesinde taksitlerle geri ödenmek üzere verilen kredi" olarak belirtilmiştir. 

Çeker'e göre "Ticari amaçlar dışında bir mal veya hizmetten yaralanmak gayesiyle, 12 gerçek kişi veya tüzel kişilerin başvurusu üzerine, banka veya finans kurumlarının bu kişilere açmış olduğu kredilerdir". 

Deryal'a göre ise "Genel olarak tüketici kredileri herhangi bir mal veya hizmetin 13 satın alınması şartına bağlı olarak ya da olmaksızın, ticari amaçlar dışında ve belli bir ödeme planı içinde iade edilmek üzere verilen krediler" olarak tanımlanmıştır. 

Tüketici kredisi sözleşmesi niteliği itibariyle, tüketim ödüncü verene, tüketiciye kredinin mülkiyetini devretme borcu yükleyen bir sözleşmedir. Kredi mahiyeti itibariyle, tüketiciye her türlü ödeme kolaylığı sağlama amacı gütmektedir. Bu itibarla tüketiciye doğrudan kredi verilebileceği gibi kiralama yöntemleri içinde ve diğer ödeme kolaylıkları da bu kapsama dâhildir. Tüketici kredisi sözleşmesinin sabit vadeli para ödüncü şeklinde işlediğinden dolayı, bu kredi sözleşmesi tüketici aldığı krediyi bir defada veya taksitler halinde ödeyeceğinden kredi döner değildir. Tüketici kredisinin nakit kredi olması, 14

  • 11 Gezder, s. 22. 
  • 12 Çeker, Mustafa, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Tüketici Kredileri Açısından Bankalara Getirdiği Yükümlülükler, Bankacılık Dergisi, 1995, S. 15, s. 14.
  • 13 Deryal, Tüketici Kredisi, s. 141. 
  • 14 İnal, Tamer, Açıklamalı-İçtihatlı Tüketici Kredileri ve Tüketici Kredisi Sözleşmeleri: İsviçre Hukuku - Fransız Hukuku ve Avrupa birliği Konseyi Yönergeleri Işığında, İstanbul 2002, s. 236.

kullanılan kredinin bir süreye bağlı olmaması mesleki veya ticari olmayan bir amaçla kullanılması, özel ihtiyacının karşılanması için alınması en önemli özellikleridir.15

3. Sözleşmenin Tarafları 
Tüketici kredisi sözleşmesinin tarafları; tüketici ve kredi veren olup mahiyeti itibariyle tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Bu sözleşmenin akdedilmesi neticesinde kredi veren tarafa tüketicinin mal veya hizmet edinmesi için kredi verme borcu ve tüketiciye de buna karşılık krediyi faiz ve komisyon gibi ek ödemelerle geri ödeme borcu yüklenmektedir. 

4822 sayılı Değişiklik Kanunu'ndan önce tüketici kavramı TKHK m. 3/f'ye göre: "Bir mal veya hizmeti özel amaçlarla satın alarak nihai olarak kullanan veya tüketen gerçek veya tüzel kişi" olarak tanımlanmıştır. 

Doktrinde bazı yazarlar bu tanımla ilgili olarak özel amaç ile ticari ve mesleki 16 olmayan amacın anlaşılması gerektiğini belirtmiştir. Tacir olmayan gerçek kişi, kanun kapsamında son kullanıcı olarak bir mal ve/veya hizmetleri aldıkları sürece "tüketici" sayılırlar. Bununla beraber gerçek kişi tacir sıfatına haiz olmasına rağmen mal veya hizmetin satın alınması işlemini ticari işletmesi için vazgeçilmez olmadığını ispatlaması durumunda TKHK kapsamında "tüketici" sayılması gerekir. 

Ayrıca tüzel kişi tacir için doktrinde aynı şekilde dar yorum yoluyla ticarethaneye ilişkin rutin faaliyetlerin ticari işlem sayılması, diğer işlemlerin ise ticari işlem sayılmaması 

  • 15 İnal, s. 243 vd.
  • 16 Aslan, s. 7; Akipek, s.196; Ceylan, Ebru, 4822 sayılı Kanun, s. 270. Gezder, s.18-19; Ozanoğlu, Hasan Seçkin, Alanı, Prof. Dr. Kemal Oğuzman'ın Anısına Armağan, İstanbul 2000, s. 690.

ispatlandığı durumda TKHK kapsamında "tüketici" sayılması gerektiği görüşü yanında bu 17 konuda bir istisnanın olmadığı görüşü de bulunmaktadır. 18 

Bununla beraber Yargıtay çeşitli kararlarında şirketlerin aldıkları kredilerin genel 19 kredi sözleşmesi niteliğinde olduğunu ve tüketici kredisi olarak kabul edilemeyeceğini belirtmiştir. 

Diğer özel hukuk kişileri olan dernek, vakıflar ise amaçlarına varmak için ticari işletme işletmedikleri sürece TKHK kapsamında "tüketici" olduğu kabul edilmelidir.20

4822 sayılı Değişiklik Kanunu'ndan sonra ise tüketici kavramı TKHK m. 3e hükmüne ve ilgili Yönetmelik m. 4 a hükmüne göre "Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişi"yi ifade etmektedir. Bu 
tanımı incelediğimizde, öncekine göre daha kapsamlı olup bir sözleşmenin tarafı olan kişi yanında ailesi, misafirleri, mal veya hizmeti kullanan veya yararlanan çevresi de "tüketici" sayılır.21 

Bu tanım incelendiğinde, "tüketici" sayılmak gerekli unsurlar: mal veya hizmetin edinilmesi, kullanılması veya yararlanılması hususunun mevcut olması ve mal veya hizmeti 

  • 17 Altop, Atilla, Türk Hukukunda, Avrupa Birliği Hukukunda ve Uygulamada Tüketici Kavramı, İKÜ Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 3 S. 1-2, (Türk-Avusturya Hukuk Haftası Özel Sayısı" Avrupa Hukuku ve Ulusal Hukuklar Bağlamında Tüketicinin Korunması Hukuku" İstanbul 03-06 Nisan 2004 )Aralık 2004, s. 10-12.
  • 18 Aslan, s. 6. Aslan, burada tacir niteliğindeki tüzel kişileri ilgilendiren bütün işlemlerin fill ve işlerin ticari işlerden olduğunu belirten TTK m. 3 hükmüne dayanmaktadır. TKHK'da yer alan "tüzel kişi" ifadesinin sadece ticari amaç taşımayan tüzel kişileri gösterdiğini belirtmektedir. Aslan, s. 8. Bu görüşe katılan Deryal de tüzel kişi tacirlerin bütün iş ve işlemlerinin ancak ticari iş niteliğinde olabileceğinden "tüzel kişi tüketici" sayılmalarının hem TTK m. 21 hükmüne ve hem de zayıf durumu nedeniyle özel korunması gereken tüketici kavramına ve 4077 sayılı Kanun'un amaç ve gerekçesine aykırı olduğunu belirtmiştir. Deryal, tüketici kredisi, s. 152.
  • 19 bkz. Kararlar için Ceylan, Tüketici Kredileri, s. 86 dn. 5. 
  • 20 Altop, s. 9. 
  • 21 Aslan, s. 3, 9. Aslan, s. 360.

edinme, kullanma veya yararlanmanın ticari veya mesleki olmayan amaçlarla yapılması gerekmektedir. Tüketicinin, gerçek veya tüzel kişi olması mümkündür. 

Kredi veren kavramı 4822 sayılı Değişiklik Kanunu'ndan önce,i TKHK "diğer finans kurumları" ifadesinin kapsamına Özel Finans Kuruluşları, Finansal Kiralama Şirketleri, Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun'a göre, ödünç para verme işleriyle uğraşan kişiler, 
90 sayılı KHK'de 545 sayılı KHK ile yapılan değişiklikliler neticesinde 1994 yılında düzenlenen finansman şirketleri ve özel bir kanuna dayanmasa da özel hukuk hükümleri çerçevesinde ödünç para verme işlerini meslek edinen kişiler de girmekteydi. Ancak 4822 22
sayılı Değişiklik Kanunu'ndan sonra ise TKHK m. 3k hükmüne ve ilgili Yönetmeliğin m. 4b gereği "kredi veren" "Mevzuatları gereği tüketicilere nakit kredi vermeye yetkili olan banka, özel finans kuruluşu ve finansman şirketlerini ifade etmektedir. Buna göre "kredi veren" 
olarak sayılan kişiler dışındaki kişiler, tüketici kredisi sözleşmesinin tarafı olamaz, hüküm sınırlayıcıdır. Banka, 5411 sayılı Bankalar Kanunu'na göre kurulmuş bir tüzel kişidir. Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik m. 2a bendine 23
göre finansman şirketi, devamlı ve mutat iştigal konusu olarak her türlü mal ve hizmet alımını kredilendirmek için ödünç para veren tüketici kredi şirketidir. Özel finans kuruluşu ise, bankalarla aynı faaliyetleri yürütürler. Hükmün kapsamına girmeyen diğer kredi 
kuruluşlarıyla yapılan tüketicinin taraf olduğu sözleşmelere de TKHK m. 10 kıyasen uygulanmalıdır.24

4. Sözleşmenin Şekli 
22 Bankacılık Kanunu'na göre bankalar mevduat bankası, katılım bankası ve yatırım bankası olmak üzere üç grupta toplanır. Mevduat bankası; kendi nam ve hesabına mevduat kabul etmek, kredi kullandırmak faaliyetleri gibi bütün bankacılık faaliyetlerinde bulunur, ancak katılım fonu kabul edemez, finansal kiralama işlemleri yapamaz. Katılım bankası, mevduat kabulü dışında kalan ve yasada belirtilen tüm bankacılık faaliyetlerinde bulunabilir. Kalkınma ve yatırım bankası mevduat ve katılım fonu kabul edemez, ama diğer bankacılık işlemlerini yapabilir. Kostakoğlu, Cengiz, Banka Kredi Sözleşmeleri ve Kredi Kartlarından Doğan Uyuşmazlıklar, Ankara 

  • 23 RG 26.07.1994 S.22002
  • 24 Aslan, s.360.

Tüketici kredisinin nasıl yapılmasına ilişkin olarak hukukumuzda emredici hüküm bulunmaktadır. Buna göre; tüketici kredisi sözleşmesinin yazılı olarak yapılması ve bu sözleşmenin bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunluluğu getirilmiştir (TKHK m. 10/I 
c.son). 25

Bu konuda yer alan emredici düzenlemenin esas amacı; Sözleşmenin bir nüshasının verilmesi ve yazılı şekil unsurları ile tüketicinin korunması amaçlanmaktadır. Bununla 26 beraber, tüketici kredisi sözleşmesi TKHK m. 6/VI hükmüne göre en az 12 punto ve koyu 
siyah harflerle düzenlenir. Bu hususta eksiklik olursa bu eksiklik giderilir, sözleşmenin geçersizliğini yaratmaz. 23.2.2006 günü kabul edilip 1.3.2006 tarihinde RG'de yayınlanarak yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi kartları Kanun'un m. 24 hükmüne göre 
de bir tüketici kredisi sayılan kredi kartı sözleşmesinin yazılı şekilde en az 12 punto ve koyu siyah harflerle hazırlanacak yazılı sözleşmeyle düzenleneceği belirtilmiştir. Ayrıca sözleşmenin bir örneği kart hamiline ve varsa kefile verilir. Sözleşmenin yazılı şekle uyulmaması geçersizlik yaptırımına sebep olur. 27

Aynı şekilde TKHK m. 10/B/III hükmü uyarınca konut finansmanı sözleşmeleri tanzim edilirken yazılı olarak yapılması ve akdedilen sözleşmenin bir nüshasının tüketiciye verilmesi gerekmektedir. Taraflar arasındaki sözleşmede öngörülen şartlar, sözleşme süresi içerisinde hiçbir şekilde tüketici aleyhine değiştirilemez. 

Tüketiciyi korumak için sözleşmede zorunlu unsurlar belirtilerek sözleşmenin içeriğini belirleme özgürlüğü sınırlanmıştır. Tüketici kredisi sözleşmesinde bulunması

  • 25 Zevkliler, Aydın/Havutçu, Ayşe, Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkileri, 9. Baskı, Ankara 2007, s. 274.
  • 26 Tüketici sözleşme metni sayesinde hak ve borçlarını ayrıntıları ile öğrenebilecek, elinde yazılı bir ispat olacaktır. Zevkliler/Havutçu, s. 275.
  • 27 Bahtiyar, Mehmet, Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun, Sözleşme Şekli ve Genel İşlem Şartlarına İlişkin 24-26. maddelerinin Değerlendirilmesi, Makaleler II, İstanbul 2008, s. 334.
  • 28 Deryal, Tüketici Kredisi, s. 163.

zorunlu hususlar, tüketici kredisi tutarı, faiz ve diğer unsurlarla birlikte toplam borç tutarı, faizin hesaplandığı yıllık oran, ödeme tarihleri, anapara, faiz, fon ve diğer masrafların ayrı ayrı belirtildiği ödeme planı, istenecek teminatlar, akdi faiz oranının yüzde otuz fazlasını 29 geçmemek üzere gecikme faizi oranı, borçlunun temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları, kredinin vadesinden önce kapatılmasına ilişkin şartlar, kredinin yabancı para birimi cinsinden kullandırılması durumunda, geri ödemeye ilişkin taksitlerin ve toplam kredi tutarının hesaplanmasında, hangi tarihteki kurun dikkate alınacağına ilişkin şartlardır (TKHK m. 10/II). 

Tüketici Kredisi Yönetmeliği m. 8 gereği yıllık maliyet oranının da zorunlu unsurlara eklenmesi gereklidir. TKHK’da sözleşmenin zorunlu unsurlarına uyulmamasının neticeleri belirlenmemiştir. Ancak TKHK m. 10'un emredici bir hüküm olması nedeniyle sözleşme kesin geçersiz olacaktır. 

Bu durumda sözleşmen kesin geçersizlik halinde ne gibi neticeler meydana geleceği hususu önemlidir; sözleşmenin kesin geçersiz olmasının doğal sonucu olarak; sözleşme ilişkisini geriye etkili olarak ve kendiliğinden sona erdireceğinden tüketici kredi tutarını taksitler halinde ödeyeceği krediyi hemen ve tamamen ödemek zorunda kalır. 

Bu ise tamamen tüketici aleyhine bir sonuç doğuracak olup emredici kurala aykırılığın sonucunda sözleşmeye dayanılarak alınmış krediler, sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebilir. 

Fakat şekle aykırılık nedeniyle kesin geçersizliği ileri sürmek MK m. 2 anlamında hakkın kötüye kullanılması olup olmadığı dikkate alınarak tüketici lehine çözüme ulaşılmalıdır. Özellikle kredi verildikten sonra bankanın şekle aykırılığı ileri sürmesi hakkı 

  • 29 Ödeme planı, tüketiciye tahsis edilen tüketici kredisinin geri ödemesinde esas alınacak taksit, tutar ve vadeleriyle birlikte anapara, faiz, fon, vergi ve diğer masrafların ayrı ayrı belirtildiği tabloyu ifade etmektedir (Tüketici kredisiyle ilgili Yön. m. 4h)

kötüye kullanma sayılır. Tüketici kredisi sözleşmesinde zorunlu unsurlara uyulmazsa idari bir yaptırım olarak para cezası vardır (TKHK m.25/I). 

Konut finansmanına yönelik tüketici kredileri ayrıca bir özellik içermektedir: bu sözleşmelerde asgari olarak şu hususlara zorunlu olarak yer verilmelidir: 30

a) Konut kredisi sözleşmeleri için kredi tutarı, finansal kiralama sözleşmeleri için toplam kira bedeli, 
b) Kredi sözleşmeleri için üzerine ipotek tesis edilen konuta, finansal kiralama sözleşmeleri için finansal kiralamaya konu olan konuta ilişkin bilgiler, 
c) Yıllık faiz oranı ve yıllık maliyet oranı (değişken faizli sözleşmelerde yıllık faiz oranı ve yıllık maliyet oranı başlangıç ve azami faiz oranı için ayrı ayrı hesaplanır), 
d) Toplam borç tutarının anapara, faiz ve diğer giderler itibarıyla dağılımı (değişken faizli sözleşmelerde başlangıç faiz oranı veya kira bedeli ve azami faiz oranı veya kira bedeli esas alınarak hesaplanacak toplam borç tutarları), 
e) Değişken faizli sözleşmelerde baz alınan endeks ve faiz oranındaki veya kira bedellerindeki değişmenin hesaplanma yöntemi, 
f) İlk yıl için dönemsel olarak, kalan yıllar için yıllık olarak hazırlanan, ödenen anapara, ödenen faiz, diğer giderler, kalan anapara, ilgili dönemler için geri ödeme veya kira bedellerinin yer aldığı ödeme planı (Değişken faizli sözleşmelerde, başlangıç ve azami faiz oranları kullanılarak iki ayrı ödeme planı oluşturulur.), 
g) Geri ödeme veya kira ödeme sayısı, ödeme tarihleri, belirlenen ödeme tarihinin resmi tatile gelmesi durumunda ödemelerin ne zaman yapılacağı, ilk ve son ödeme tarihleri, 
h) İstenecek teminatlar, 

  • 30 Mermer, Suat, Tüketici Hukuku Bakımından Konut Finansmanı, Finans Hukuku ve Mortgage, İstanbul Barosu Yayını, 2007, s. 180.

i) Ödemelerde temerrüde düşülmesi halinde, kredi sözleşmeleri için akdi faiz oranının (değişken faizli sözleşmelerde cari faiz oranının) yüzde otuz fazlasını geçmemek üzere gecikme faizi oranı, finansal kiralama sözleşmeleri için uygulanacak gecikme faiz oranı, 
j) Borçlunun temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları, 
k) Kredi geri ödemelerinin veya kira ödemelerinin vadesinden önce yapılmasına ilişkin şartlar ve sabit faizli sözleşmelerde erken ödeme ücreti öngörülmekte ise hesaplanmasına ilişkin esaslar, 
l) Kredinin veya kira bedellerinin yabancı para birimi cinsinden belirlenmesi durumunda, kira ve geri ödeme tutarları ile toplam borç tutarının hesaplanmasında, hangi tarihteki kurun dikkate alınacağına ilişkin şartlar, 
m) Sözleşmeye konu olan konutta kıymet takdiri yapılmasını gerektirebilecek haller ve kıymet takdirinin kimler tarafından yapılabileceği, 
n) Varsa sözleşmeye konu olan konuta ilişkin sigorta bilgileri (TKHK m. 10/B /XV). Tüketiciye gönderilecek dönemsel ödeme dekontlarında ödemelerin on beşinci fıkranın (d) bendinde yer aldığı şekliyle dağılımına ve kalan borç miktarına yer verilir (TKHK m. 10/B XVI) 

5.Sözleşmenin İçeriği 
Tüketici kredisi sözleşmesinin konusu, Türk Lirası ve yabancı para birimi olan nakit paradır. Ancak TKHK m. 10 gereği Tüketicinin toplam borç miktarının önceden belirli olması ve sabit olması nedeniyle tüketici kredisi dövize endeksli Türk lirası üzerinden açılamaz.31
Ancak doğrudan döviz üzerinden tüketici kredisi açılabilir.32

Tüketici kredisi kullanan tüketiciler, bu kredi ile mal ve hizmet edinebilmektedir. Mal kavramı, 4822 sayılı Değişiklik Kanunu'ndan önce TKHK m.3/ c'ye göre "ticaret konusu 

  • 31 Aslan, s. 362.
  • 32 Akipek, s. 35.

taşınır eşya" olarak tanımlanmıştı ve tüketiciler taşınmaz dışındaki malları satın almaktaydı. 4822 sayılı Değişiklik Kanunu'ndan sonra TKHK m. 3/c'ye göre mal kavramı "alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda 
kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları" ifade etmektedir. Neticeten yapılacak değişiklik ile konut kredisi de bir tüketici kredisi haline 33 gelmiştir. 

Hizmet kavramı ise, 4822 sayılı Değişiklik Kanunu'ndan önce TKHK m. 3d'ye göre "bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan bedeni ve/veya fikri faaliyetleri" olarak tanımlanmıştı; ancak, 4822 sayılı yasayla değiştirildikten sonra hizmet kavramı "bir ücret veya menfaat karşılığında mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti" olarak tanımlanmıştır. 

Tüketici kredisinin iki türü bulunmakta olup bunlar; serbest ve bağlı kredidir. Serbest tüketici kredisinde, krediyi kullanmada serbesttir, bağlı kredide ise krediyi kullanmada kredi verenin talimatlarına göre kullanmak durumundadır. 34

Buna göre; Serbest tüketici kredilerinde, iki ayrı sözleşme bulunmakta olup bunlardan birincisi; satıcı ile tüketici arasında satış sözleşmesi, ikincisi ise kredi veren ile tüketici arasında tüketici kredisi sözleşmesidir. Ancak; bağlı kredilerde ise üç sözleşme bulunmakta 
olup, bunlar kredi verenle tüketici arasında çerçeve sözleşme, satıcı ile tüketici arasında satış sözleşmesi, kredi verenle tüketici arasında tüketici kredisi sözleşmesidir. Ayrıca yapısı 35 itibariyle tüketici kredisi olan işlemlerden kredi kartı, TKHK m. 10/A hükmüne göre tüketici kredisi kabul edilmiştir. 

Tüketici kredisi sözleşmesinin amacı, ticari ve mesleki amaçlar dışında bir mal veya hizmet edinmektir. Ancak amaca ilişkin tanım; 4822 sayılı Değişiklik Kanunu'ndan önce ise 

  • 33 Ceylan, 4822 sayılı Kanun, s. 272.
  • 34 Aslan, s. 378-379.
  • 35 Özsunay, Ergun, "Türkiye'de tüketici kredileri: hukuki çerçeve ve uygulama üzerine bazı düşünceler", Tüketici Kredileri ve Batı Ülkelerindeki Uygulamalar Paneli, İstanbul Ticaret Odası yayını, İstanbul 1992, s. 4.

bir mal veya hizmetin "satın alınması" idi. "Edinme" ifadesi incelendiğinde "satın alma" ifadesine göre daha geniştir. 

Tüketici kredisi sözleşmesinde kullanım amacı olan "mal veya hizmetin" ne olduğunun belirtilmesi zorunlu değildir. 4822 sayılı Değişiklik Kanunu’ndan sonra "mal" kavramının kapsamı genişlediği için konut ve tatil amaçlı taşınmazlar için de tüketici kredisi verilebilir. Tüketici kredisiyle ilgili bir alt veya üst sınır getirilmemiştir. Ancak Yargıtay bir kararında ticari amaçlarla alınan kredinin "tüketici kredisi" sayılmayacağını kabul etmiştir.36

Tüketici kredisi sözleşmesinin şartları, sözleşme süresi içerisinde tüketici aleyhine değiştirilemez bunun amacı tüketicinin korunmasıdır. (TKHK m. 10/I). Bu hükme aykırılık 37 halinde idari para cezası yaptırımı vardır (TKHK m. 25). Bu yasağa uyulmaması halinde 
değiştirilen şartlar geçersiz sayılacaktır. Bu durumda sözleşme süresi boyunca tüketici kredilerine sabit faiz uygulanacaktır. Kredi kartı bakımından ise BK..m.25 hükmünde sözleşmede yapılacak değişikliklerin kart hamiline bildirileceği, bildirimin yapıldığı döneme 
ilişkin son ödeme tarihinden itibaren hüküm ifade edeceği, bildirimin ait olduğu döneme ilişkin son ödeme tarihinden sonra kartın kullanılmaya devam olunması halinde, sözleşmede meydana gelen değişikliklerin kabul edildiği belirtilmiştir. 

Uygulamada tüketicilerin kullanılan krediyi geri ödememde zorlandıkları ve bundan dolayı şikâyetçi oldukları görülmektedir. Tüketicilerin kredinin kullanılması aşamasında zayıf ve istismara açık oldukları için tüketici kredisi alırken yaptıkları sözleşmede ağır şartları 
kabul etmek zorunda kalmaları önemli bir hukuki sorundur. Neticeten tüketicilerin sözleşme 38 şartlarına karşı korunması gerekmektedir. Tüketici kredisi sözleşmesinde öngörülen kredi 

  • 36Aslan, s. 362. Aslan, s. 363.
  • 37 Y. 11. HD. T.21.1.2002 E.2001/8035, K.2002/325, YKD, C.28, S.5, Mayıs 2002. Zevkliler/Havutçu, s. 275; Serozan, ise faiz oranının sürekli değiştiği ülkemizde bu hükmün gerçekçi olmadığını belirtmektedir. Serozan, Rona, Tüketiciyi Koruma Kanunu Değişikliğinin Artıları ve Eksileri, İÜHFM, C. LXI, S.1-2, s. 344.
  • 38 Zevkliler / Havutçu, s. 273-274.

şartları, sözleşme süresi içerisinde tüketici lehine değiştirilebilir. Yargıtay, döviz karşılığı 39 kredilerde tüketici kredisi lehine olarak Türk parasına uyarlama yapılabileceğini kabul etmiştir. 

6. Özellik Taşıyan Kredi Sözleşmeleri 
Tüketici Kredisi sözleşmesi TKHK m.10 hükmünde düzenlenmiş olup tüketici kredisi sözleşmesi, taksitli satış sözleşmesi, finansal kiralama sözleşmesi, kredi kartı sözleşmesi gibi benzer hukuki ilişkilere nazaran kendine özgü farklı bir mahiyete sahiptir.40

TKHK m. 10/A hükmü uyarınca; kredi kartı ile mal ve hizmet alımı sonucu nakdi krediye dönüşen veya kredi kartıyla nakit çekim suretiyle kullanılan krediler tüketici kredisi kapsamındadır. Kredi kartı vasıtasıyla kullanılan kredilerde kart hamilinin tüketici olması 
durumunda 5464 sayılı Banka kartları ve Kredi kartları Kanunu'nu da dikkate almak gerekir 41 böylelikle; TKHK m. 10/A hükmüne paralel hükümler getirmiştir. 

Konut kredisi TKHK m. 10/B hükmüne uyarınca bir tüketici kredisidir; Konut Finansmanı Sözleşmeleri, konut finansmanı kuruluşları tüketicilere sözleşme öncesinde kredi veya finansal kiralama işlemleri ile ilgili genel bilgiler vermek ve tüketiciye teklif ettikleri 
kredi veya finansal kiralama sözleşmesinin koşullarını içeren Sözleşme Öncesi Bilgi Formu verilmesi zorunlu unsurlardır. Teklifi kabul edip etmemek konusunda tüketici serbesttir. Konut finansmanı kuruluşları tarafından verilecek genel bilgilerin kapsamı ve "Sözleşme 
Öncesi Bilgi Formu"nun standartları ilgili birliklerin görüşü alınmak suretiyle Bakanlık tarafından belirlenir. "Sözleşme Öncesi Bilgi Formu"nun tüketiciye verilmesini takip eden bir iş günü geçmeden imzalanan sözleşme geçersizdir. 

  • 39 Aslan, s. 365; Deryal, Tüketici Kredisi, s.164: Zevkliler/Havutçu, s.275. YHGK, T. 19/2/1997, E.11-762, K. 77 (YKD, 1997, S. 5, s.679 vd) ; Y.11. HD. T. 17.01.2006, E. 2005/83,K. 2006/184, kazancı içtihat bilgi bankası, www. kazanci.com.tr, Y.11. HD T. 8.11.2004,.E. 2004/1727,K. 2004/10916, kazancı içtihat bilgi bankası ,www. kazanci.com.tr; Y. 11. HD. T. 20.12.2004 E. 2004/3252K. 2004/12519,
  • 40Deryal, Tüketici Kredisi, s. 147.
  • 41 Ömer, Hukuki Yönden Kredi Kartı Uygulaması, Güncelleştirilmiş 2. Baskı, İstanbul 1996, s.235.

Bununla beraber; kredili mevduat hesaplarına ilişkin sözleşmeler, ödemenin ertelenmesi veya taksitle ödeme olanağı sağladıkları ölçüde tüketici kredisi sözleşmesi olarak değerlendirilmelidir. 

7. Tarafların Hakları
Tüketici kredisi sözleşmesinin yapılmasında her iki tarafında ayrı ayrı yararı bulunmaktadır. Kredi veren bakımından tüketici kredisi faiz oranları ile yüksek bir getiri sağlamakta ve sabit gelirli tüketiciye kredi verdiği için geri ödenmeme olasılığı düşüktür. Bunun karşılığında da tüketici ise sabit ve dar gelirli tüketiciler bakımından uzun süre bekleme ve para biriktirmekten kurtarmakta bir malı veya hizmeti hemen elde edebilmektedir. 

7.1. Kredi Verenin Hakları 
7.1.1. Muacceliyet Şartı 

Tüketici kredisi sözleşmesinde; akit serbestisi ilkesi gereği muacceliyet şartları bulunabilir; ancak tüketiciyi koruyucu düzenlemelerin yapılması zorunludur . 42

TKHK m. 4/III hükmünde yer alan düzenleme uyarınca; : "Kredi veren, taksitlerden birinin veya birkaçının ödenmemesi halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak; ancak kredi verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması durumunda ve 
tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi halinde 

  • 42 Zevkliler/Aydoğdu, s. 292. 

kullanılabilir. Ancak kredi verenin bu hakkını kullanabilmesi için en az bir hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerekir. Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez". 

Tüketicinin bütün kredi borcunun muaccel hale gelmesinin şartları sırayla şunlardır:43
- Kredi verenin tüketiciyle imzaladığı sözleşmede tüm borcunun muaccel olmasını isteme hakkını saklı tutmuş olmalıdır. 
- Kredi veren kendisine düşen bütün borçlarını yerine getirmiş olmalıdır. 
- Tüketici birbirini izleyen en az iki taksiti ödemede temerrüde düşmüş olmalıdır. 
- Kredi veren tüketiciye ihtar çekerek en az bir hafta içinde borcunu ödemesi gerektiğini, aksi takdirde borcun tamamının muaccel hale geleceğini bildirmelidir. 
- Bu şartların mevcudiyeti halinde tüketici bir haftalık sürede tüm kredi borcunu ödemezse tüm borcu muaccel olacaktır. Bu hükmün yasanın m. 2 hükmünde sözleşmede bulunması zorunlu unsurlardan "borçlunun temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları" ile birlikte düşünülmesi gerekir. 

7.2. Tüketicinin Hakları 
7.2.1.Krediyi Kullanma Hakkı 

Tüketici kredi sözleşmesi yapılırken; öncelikle tüketici kredi veren tarafından hazırlanan başvuru formunu doldurur. Bu formu vasıtasıyla kredi veren tüketiciye kredi verip vermeyeceğini inceler ve böylelikle kredi veren aleni icapla sözleşme yapmaya hazır olduğunu duyurur. Tüketici, kimliği, yaşı, aile durumu, işi, malvarlığı, geliri, borçları, kredi miktarı, kredinin harcanma sebebi, ödeme takvimi ve kefilleri hakkında bilgi verir ve kredi verenin sözleşme başvuru formunu doldurarak incelemesine sunar. Kredi veren bu formdaki 
bilgilerin doğruluğunu kontrol ederek incelemesini yapar, inceleme sonucunda tüketicinin 

  • 43 Zevkliler/Aydoğdu, s. 292. 

kredi alma talebini kabul eder veya reddeder. Tüketicinin talebini cevapsız bırakması sonucunda tüketici bundan zarar görürse, bu zararını tazminini talep etme hakkına sahiptir.44

TKHK m. 10 hükmüne göre tüketici, tüketici kredisi sözleşmesi kurulması ile krediyi kullanma hakkını kazanır. 

7.2.2 Tüketicinin Kredi Borcunu Kısmen veya Tamamen Vadesinden Önce Ödeyebilmesi 
"Kredinin vadesinden önce kapatılmasına ilişkin şartlar" tüketici kredisi sözleşmesinin zorunlu içeriğinde yer almaktadır (TKHK m. 10/II h). 

TKHK m. 10/IV hükmünde tüketicinin kredi borcunu kısmen veya tamamen vadesinden önce ödeme imkânı tanınmıştır. Bu hükme göre, tüketici, kredi verene borçlandığı toplam miktarı önceden ödeyebileceği gibi aynı zamanda vadesi gelmemiş bir ya da birden 
çok taksit ödemesinde de bulunabilir 

Bununla birlikte yönetmelikte bir veya birden fazla taksitin vadesinden önce ödenmesi ile kredinin tamamının erken ödenmesi durumları ayrı ayrı düzenlenmiştir. 

Bir veya birden fazla taksitin vadesinden önce ödenmesi halinde, erken ödenen taksit tutarı içinde yer alan anapara tutarı üzerinden akdi faiz oranı ve erken ödenen gün sayısı dikkate alınarak bulunacak faiz, faiz üzerinde hesaplanacak kamusal yükümlülükler toplamı 
ve komisyon tutarı kadar indirim yapılır. 

Kredinin tamamının erken ödenmesi durumunda ise erken ödeme, taksit tarihinde yapılıyorsa, vadesi gelen taksit ödemesi, geriye kalan taksit tutarları içerisindeki anapara 

  • 44 İnal, s. 191.

borcu ve varsa o tarihe kadar tahsil edilmemiş faiz ve kamusal yükümlülükler tahsil edilir (Yön. m. 7/I). 

Erken ödeme, iki taksit tarihi arasında yapılıyorsa, ödeme planında yer alan en son ödenmiş taksit tarihiyle, erken kapatma işleminin gerçekleştiği tarih arasında, anaparaya işleyen faiz tutarı, en son ödenmiş taksit tarihi itibariyle geriye kalan taksit tutarları 
içerisindeki anapara borcu ve varsa o tarihe kadar tahsil edilmemiş faiz ve kamusal yükümlülükler tahsil edilir (Yön. m. 7/II). 

Özellik arz eden bir tüketici kredisi olan konut kredisinde konut finansmanı kuruluşu, geri ödemelerin yapılmaması halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak ancak tüketicinin birbirini izleyen en az iki ödemede temerrüde düşmesi 
halinde kullanılabilir. Konut finansmanı kuruluşunun bu hakkını kullanabilmesi için en az bir ay süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerekir (TKHK m. 10/B/V). 

7.2.3. Tüketicinin Bilgilendirilmesi 
Tüketicinin sözleşme kurulmadan önce ve sözleşme kurulduğu sırada şartları hakkında bilgilendirilmesi çok önemlidir ve tüketicinin sözleşme kurulması sırasında bütün sözleşme şartlarını ve sözleşmenin doğurduğu hükümler hakkında yeterince aydınlatılması 
tüketicinin haklarını ve borçlarını bilmesi için gereklidir. 

TKHK m. 16 ve 17 hükümlerine dayanılarak çıkarılan Ticari Reklam ve İlanlara ilişkin İlkeler ve Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik m. 7/c-3'te kredili satış gibi ödeme şartları hakkındaki reklamların eksik bilgi vererek anlam karışıklığına yol açarak veya abartılı 
iddialar ileri sürerek yanlış izlenimler yaratmak suretiyle tüketiciyi doğrudan veya dolaylı olarak yanıltabilecek ifadeler veya görüntüler içeremeyeceği, m. 7/e'de krediyle ilgili reklamların malın peşin satış fiyatı, teminat, ödeme takvimi, faiz oranı, malların toplam 
maliyeti veya diğer satış şartları konusunda yanlış anlamaya yer verecek şekilde sunulamayacağı, m. 7/f'de kredi vermeyi ilişkin reklamlarda kredinin türü ve vadesi, istenen teminatlar veya aranan diğer özellikler, geri ödeme koşulları, gerçek faiz ödemeleri ve olası 
diğer ödentiler hakkında tüketiciyi yanıltabilecek hiçbir ifadeye yer verilemeyeceği düzenlenmiştir. 

TKHK m. 10 ve Tüketici Kredisi Yönetmeliği'nde tüketicinin bilgilendirileceği konular detaylı olarak belirtilmiştir. Buna göre; tüketicinin, tüketici kredisi sözleşmesini imzalamadan önce ve kurulmasından önce sözleşme hakkında bilgilendirilmesi zorunludur. Tüketicinin bu sözleşmeyi imzalamasıyla kendisine verilen yazılı sözleşme örneğinde tüketici kredisi sözleşmesinde bulunması zorunlu unsurların varlığını bilmesi mümkün olacaktır. Ayrıca kredi verenin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ifa etmemesi durumunda haklarını 
bilme imkânına kavuşacaktır. 

8. Tarafların Borçları 
8.1. Kredi Verenin Borçları 
8.1.1.Krediyi Vermek 

Tüketici kredisi sözleşmesinde belirlenen şartlara göre belirlenen kredi miktarını kredi alan tüketiciye tevdi edecektir. Kredi, kredi alan kişiye veya onun emriyle bir üçüncü kişiye ödenebilir. Kredinin ödenme zamanı sözleşmede aksine bir düzenleme yoksa sözleşmenin 
kurulmasından sonra derhal ödenmesi gerekmektedir aksi halde tüketici, kredi verilmemesi durumunda kredi verene ihtar çekerek BK m. 103 hükmü göre temerrüt faizini ve zararı varsa munzam zararı da (BK m. 105) isteyebilir.45

Tüketici, tüketici kredisi sözleşmesi yapılmadan önce veya sonra borç ödemede aciz duruma düşmesi durumunda banka da borcu ifadan kaçınabilir. 

  • 45 İnal, s. 223.

Kredi veren, tüketicinin başvuru formunda doğru bilgiler vermediğini belirlerse kredi kullandırmaktan vazgeçebilir, kredi kullanılmışsa sözleşme feshedilebilir ve borç muaccel kılınabilir. Ancak bu yetkinin önemli konularda kullanılması gerekir, çünkü aksi takdirde MK 
m. 2 hükmü gereği hakkın kötüye kullanılması sayılabilir.46

8.1.2.Bağlı Kredilerde Kredi Verenin Sorumluluğu 
Tüketici kredisiyle satın alınan malın teslim edilmemesi veya ayıplı teslimi durumunda kredi veren de tüketiciye karşı sorumlu tutulabilir.47

TKHK m. 10/V "Kredi verenin, tüketici kredisini, belirli marka bir mal veya hizmet satın alınması ya da belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda satılan malın veya hizmetin hiç ya da zamanında teslim veya ifa edilmemesi halinde kredi veren tüketiciye karşı satıcı veya sağlayıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olur”. 

TKHK'da iki tür bağlı tüketici kredisi düzenlenmiştir. Belirli marka bir mal veya hizmet satın alınması için verilen tüketici kredisi türü ve belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile sözleşme yapma şartıyla verilen tüketici kredisi türü belirtilmiştir. Bağlı tüketici kredilerinde, üç ayrı sözleşme bulunmaktadır.48

Bağlı kredide hedef belirli bir satıcının veya üreticinin satışlarını artırmaktır. Kredi verenin satıcıyla sorumlu olması hukuka uygundur, çünkü kredi veren o satıcının ürünlerinin 

  • 46 İnal, s. 224.
  • 47 Aslan, s. 380; Akipek, s. 288.
  • 48 Özsunay, Ergun, panel, s. 5; Akipek, s. 182.

satılması için kredi vermektedir, o firmanın güvenilir bir firma olduğunu ve ürünlerin ayıpsız olduğunu tekeffül etmektedir. 

TKHK m. 10 hükmüne göre, kredi veren bağlı tüketici kredisini vermekle sorumluluk altına girmektedir. 4822 sayılı Kanun'la değiştirilmeden önce hüküm, amaca tam olarak uygun bulunmamaktaydı, çünkü bu sorumluluk sadece, malın ayıplı olmasına 49 dayandırılmıştı, satış sözleşmesinden doğabilecek diğer ifa engelleri, borca aykırılık halinde ifanın hiç yapılmaması veya kısmen yapılması maddede yoktu. Bu boşluk 4822 sayılı Kanun'la dolduruldu. Doktrinde 4077 sayılı TKHK'daki kredi verenin sorumluluğunu düzenleyen hükmün, bankalar ve finans kurumlarını adeta tüketici kredisi kullandırtmamaya yönelttiğini ileri sürülmüştür . 50

Kredi verenin tüketiciye karşı ayıplı maldan veya hizmetten sorumluluğu TKHK m. 4/III ve m. 4/A /III hükümlerinde de düzenlenmiştir. 

Kredi verenin bağlı kredi verilmesindeki sorumluluğunu düzenleyen TKHK m. 10/V hükmünün uygulanması için belirli bir malın veya belirli bir hizmetin satın alınması şartıyla veya belirli bir satıcı veya sağlayıcıyla bir satış sözleşmesi yapılması şartıyla kredi verilmelidir. Belirli bir mal veya hizmetin sadece cins olarak belirlenmesi yeterli olmaz.51

Bu sorumluluk gerçekleşmesi için bulunması gereken unsurlar: 
- Tüketicinin kredi sözleşmesini kendisine mal ve hizmet sağlayandan başka bir kişiyle yapması; 

  • 49 Aslan, s. 380; Ulusan, İlhan, "4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında
  • 50 Kanun'un (TKHK) 10. Maddesinin Dördüncü Fıkrasında Yer Alan Banka Ve Finans Kurumlarının Tüketiciye Karşı Müteselsil Sorumluluğu Üzerine Bazı Tespit ve Düşünceler," Prof. Dr. Turhan Esener'e Armağan, Ankara 2000, s. 93. Teoman, Ömer, Yaşayan Ticaret Hukuku, C.I, Kitap 7, İstanbul 1997, s. 245.
  • 51 Ulusan, s. 92.

- Kredi verenle mal veya hizmet sağlayan arasında mevcut bir sözleşmenin mevcut olması ve kredinin bu sözleşme gereği, kredi verence, münhasıran mal veya hizmet sağlayanın müşterilerine mal ve hizmet sağlayandan mal veya hizmet edinmek için vermesi; 
- Münhasıran kredi veren ile mal veya hizmet sağlayan mevcut sözleşme gereği tüketici krediyi almış olması; 
- Kredi sözleşmesinin konusu olan mal veya hizmetin teslim edilmemesi veya kısmen teslim edilmesi veya ayıplı ifa edilmesi; 
- Tüketicinin mal veya hizmet sağlayana karşı haklarını kullanması, ancak başarılı olmaması 

Şartları gerçekleştiğinde kredi veren satış veya hizmet tedarik sözleşmesinin ifa edilmemesi veya kısmen ifası veya ayıplı olmasından dolayı sorumlu olacaktır. 

Bağlı kredi verilmesi durumunda kredi verenin sorumluluğunun iki temel özelliği bulunmaktadır. Birincisi kredi verenin tüketiciye karşı müteselsilen sorumlu tutulmasıdır. Bu sorumluluk, tüketici yararınadır, çünkü tüketici satıcı, sağlayıcı, acenta, bayi, temsilci, 52
imalatçı-üretici ve ithalatçı yanında kredi verene karşı da malın veya ayıplı olmasından dolayı başvurabilir. 

TKHK'dan önce, kredi verene satış sözleşmesinin tarafı olmadığı için başvurma imkânı bulunmamaktaydı bu düzenleme neticesinde; tüketici daha güvenli bir duruma geçmiştir çünkü kredi veren ön anlaşma yapacağı imalatçı-üreticiyi, satıcıyı, acenteyi, 53
ithalatçıyı seçerken daha özenli davranmak zorunda kalacaktır. İkincisi ise, kredi verenin sorumluluğu ikinci derecede değildir, ilk derecede ve diğerleriyle eş düzeydedir. 

  • 52 Demir, Mehmet, "4822 sayılı Kanun ile Tüketici Sözleşmeleri Alanında Getirilen Yenilikler", Batider, Yıl 2003, C. XXII s. 1, s. 225.
  • 53 Ulusan, s. 92.

Böylece tüketici öncelikle satıcı veya sağlayıcıya başvurmak durumunda değildir. Kredi verenin bu sorumluluğunun, geniş bir sorumluluk olduğu, en azından ikinci derecede sorumluluk olması durumunda daha isabetli olacağını belirtilmiştir.54

Tüketici, kredi sözleşmesiyle elde ettiği parayı kullanarak satın aldığı mal veya hizmet ayıplı çıkarsa sözleşmeden dönmek istediğinde malı iade edeceği kişi ile ödediği parayı iade isteyeceği kişi başkadır. Bu nedenle bağlı tüketici kredisiyle satın alınan malın 
veya hizmetin ayıplı olması halinde tüketicinin kredi sözleşmesinden de kurtulabilmesi imkânının sağlanması yeterlidir. 

Tüketici, ayıplı mal veya hizmet nedeniyle sahip olduğu seçimlik hakları kredi verene karşı kullanabilir. Tüketicinin seçeceği seçimlik hak, kredi sözleşmesini de etkileyecektir. 

Ayıplı mal durumunda tüketicinin kullanabileceği seçimlik hakları şunlardır: 
1.Malı iade ederek sözleşmeden dönme, 
2.Malı alıkoyup maldaki ayıp oranında satış bedelinden uygun miktarın indirilmesi, 
3.Misli bir mal ise ayıpsız çeşidiyle değiştirilmesi, 
 4.Ayıplı malın ücretsiz onarımıdır (TKHK m. 4/II) .

Ayıplı hizmet durumunda tüketicinin kullanabileceği seçimlik hakları ise şunlardır: 
1.Sözleşmeden dönme
2.Hizmetin yeniden görülmesi 
3.Ayıp oranında bedel indirimidir (TKHK m. 4/A II) . 

  • 54 vAslan, s. 381; Ulusan, s. 93.

Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı kredi veren sorumludur. Zarar kavramına "her türlü zarar" girmektedir. Tüketici, malın onarılmasını veya yenisiyle değiştirilmesini 55 seçerse ve bu talebi yerine getirilirse kredi sözleşmesi bu durumdan etkilenmesi söz konusu 
olmaz. 

Ancak tüketici, sözleşmeden dönme hakkını kullanırsa sözleşmesinin geçersiz hale gelecek, bu geçersizlik tüketici kredisi sözleşmesini de geçersiz hale getirecektir. Ayıplı mal nedeniyle tüketici sözleşmeden döndüğünde tüketici ayıplı malı satıcıya iade edecektir, satıcı kredi verenden almış olduğu bedeli kredi verene geri verecek ve kredi veren tüketicinin ödemiş olduğu taksitleri tüketiciye geri ödeyecektir. Kredi veren taksitleri tüketiciye geri öderken faiz veya masraf olarak kesinti yapıp yapamayacağı tartışmalıdır. 

Akipek'e göre taksitlerin geri ödenmesi sırasında kredi verenin masraf 56 isteyemeyeceğini ancak faiz alabileceğini, 

Aslan ise kredi verenin hiçbir şekilde masraf veya faiz isteyemeyeceğini ileri 57 sürmektedir. Kanımızca kredi verenin taksitlerin geri ödenmesi sırasında faiz veya masraf alması tüketicinin korunmasını amacına aykırı olacaktır. 

Sözleşmeden dönme durumunda tüketici ödediği bedeli geri isteyebilir. Kredi veren 58 tüketiciden herhangi bir faiz, masraf talep edemez. Tüketici, malın ayıplı olmasından dolayı 

  • 55 Ulusan, s. 93.
  • 56 Akipek, s. 96.
  • 57 Aslan, s. 382.
  • 58 Yavuz, Cevdet/Özen, Burak/Acar, Faruk, Türk Borçlar Hukuku, Özel Hükümler, İstanbul 2007, s. 141 vd.; Serozan, Rona, "Tüketiciyi Koruma Yasasının Sözleşme Hukuku Alanındaki Düzenlemesinin Eleştirilmesi", Yasa Hukuk Dergisi, C.XV, s. 173/4, 1996, s. 595; Ceylan, Ebru, Türk Hukukunda Taşınır Satımı Sözleşmesinde Sözleşmeden Dönme, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 1998, s. 14.

sözleşmeden dönmesi durumunda, sözleşmeyi hiç yapmasaydı bulunacağı durumdan daha fazla zarar görmemelidir.59

Kredi verenin ayıplı maldan sorumlu olmayacağına ilişkin tüketici kredisi sözleşmesine konulan kayıtlar, geçersizdir.60

8.1.3. Teminat Verilmesi Halinde Sorumluluğu 
Tüketici kredisi sözleşmesi akdedilirken; kredi veren tüketiciden, şahsi teminat talep edebilir bu durumda; teminatın adi kefalet olması kabul edilmiştir. TKHK m. 10/III c.son 'da tüketicinin "asıl borçluya başvurmadan kefilden borcun ifasını isteyemeyeceği"  düzenlenmiştir. Böylece bu hüküm emredici olduğundan aksi kararlaştırılamaz, aksine kayıtlar geçersizdir. 61

Olağan kefalette kredi verenin asıl borçlu olan tüketiciye başvurması gerekir (BK m. 486). Kredi veren bunun aksine davranırsa kefil, öncelikle asıl borçluya başvurması gerektiğine dair tartışma def'ini ileri sürebilir. Eğer borçlu iflas etmişse veya borcun iflası ilan 
olunmadıkça rehinin paraya çevrilmesi imkânı yoksa veya takip alacaklının kusuru olmaksızın semeresiz kalmışsa veya borçluyu Türkiye'de takip imkânı yoksa artık kefil bu hakları ileri süremez (BK m. 486/II). Bu hallerden biri varsa kredi veren kefile başvurabilir. 

Kefil, tartışma def'inin dışında teminat olarak ayrıca rehin varsa kefil kendisine başvurulmadan önce rehinin paraya çevrilmesi def'ini ileri sürebilir.62

  • 59 Aslan, s. 382.
  • 60 Aslan, s. 382.
  • 61 Zevkliler/Aydoğdu, s. 293. 
  • 62 Tandoğan, Haluk, Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkileri, C. 5. basım, Ankara 1992,
  • 70 Tandoğan, s. 762.

TKHK m. 10/B VIII hükmüne göre kullanılan finansmanın teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, konut finansmanı kurulu şu asıl borçluya ve diğer teminatlara başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez. 

8.1.4. Ödemeleri Kıymetli Evraka Bağlama Yasağı 
TKHK m. 10/VI hükmüne göre "Kredi verenin ödemeleri bir kıymetli evraka bağlaması ya da krediyi kıymetli evrak kabul etmek suretiyle teminat altına alması yasaktır. Bu yasağa rağmen tüketiciden bir kıymetli evrak alınacak olursa, tüketici bu kıymetli evrakı 
kredi verenden geri istemek hakkına sahiptir. Ayrıca, kredi veren kıymetli evrakın ciro edilmesi sebebiyle tüketicinin uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlüdür". 

Bu hükümde, tüketicinin korunması için kredi verenin ödemelerini kıymetli evraka bağlamış veya krediyi kıymetli evrak kabul ederek teminat altına alması yasağı düzenlenmiştir. Bu yasağa uyulmaması durumunda tüketici, kredi verenden kıymetli evrakı 63 geri isteme hakkına sahiptir. Tüketici, kıymetli evrakın ciro edilmesi nedeniyle zarara uğraması durumunda, bu zararı tazminle yükümlüdür. Bu hüküm kanımızca tüketici lehine olup olumludur. Bu hükme aykırılık durumunda TKHK m. 25 hükmündeki idari para cezası ve senedin geçersiz olması yaptırımları vardır. 

TKHK m. 10/B X hükmüne göre konut finansmanı kuruluşunun ödemeleri bir kıymetli evraka bağlaması ya da kıymetli evrak kabul etmek suretiyle teminat altına alması yasaktır. Bu yasağa rağmen tüketiciden bir kıymetli evrak alınacak olursa, tüketici bu kıymetli evrakı konut finansmanı kuruluşundan geri isteme hakkına sahiptir. Ayrıca, konut finansmanı kuruluşu kıymetli evrakın başkasına devri sebebiyle tüketicinin uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlüdür. 

  • 63 Aslan, s. 384; Serozan, bu yasağı en çarpıcı yeniliklerden biri olarak belirtmektedir. Serozan, Değişiklik, s. 344.

8.2. Tüketicinin Borçları 
8.2.1. Krediyi Kabul Etmek 

Tüketici kredisinde, kredi alan tüketicinin faiz ödemesi gereklidir, bu nedenle kredi veren ödünç tutarını alınmasını isteme hakkı vardır. (BK m. 307, TTK.m.3-21/II). 64

2.Krediyi Geri Ödemek 
Tüketici, sözleşme süresi kadar bir dönemde kredi geri ödemesini taksitler halinde ve her taksiti vadesi geldiğinde faizi ve diğer fer'i masraflarıyla birlikte ödemelidir.65

3.Faizi ve Diğer Masrafları Ödemek 
Faiz, tüketici kredisi sözleşmesinin en önemli unsurlarından biridir. Faiz, asıl alacağa bağlı fer'i bir alacak olsa da ayrı bir alacak olduğu için faizin ödenmesi kısmi ödeme değildir. Faiz, para olarak borçlanılan bir sermayenin geliri olup, zamanla birlikte yürür. 66 67
TKHK m. 10/ II f hükmüne göre gecikme faiz oranı kredi verenin keyfi belirlemesine karşı 68 şu şekilde düzenlenmiştir: "Akdi faiz oranının yüzde otuz fazlasını geçmemek üzere gecikme 

  • 64 İnal, s. 224.
  • 65 İnal, s. 223. Oğuzman, M. Kemal /ÖZ, Turgut, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul 2006, s. 221, 
  • 66 Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, Tekinay, Borçlar Hukuku Genel Hükümler,7. baskı, İstanbul 1993, s. 786.
  • 67 Aybay, Aydın, Borçlar Hukuku Dersleri, Genel Bölüm, 12. baskı, İstanbul 2000, s.108.
  • 68 Kadıoğlu, Kamil, Gerekçeli-Açıklamalı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 2. baskı, Ankara 2005, s. 415.

faizi oranı", akdi faiz oranı ise Tüketici Kredisi Yönetmeliği m. 4d hükmüne göre tüketici kredisi sözleşmesinde yer alan faiz oranıdır. TKHK'da ise akdi faiz düzenlenmemiştir, taraflar akdi faizi serbestçe belirleyebilirler, ancak gecikme faizini belirlemede kanundaki 
sınırlamaya uymaları gerekir. Sözleşmede gecikme faizi oranının önceden belirtilmiş olması, kredi verenin bu oranı değiştirmesini engelleyerek tüketicinin haklarını daha iyi korumasında yararlıdır. Tüketici kredisi sözleşmesinde bulunması zorunlu unsurlardan "faizin 69
hesaplandığı yıllık oran" tüketicinin ödünç aldığı parayı hangi faiz oranıyla geri ödeyeceğini bilmesini ve faiz artışlarından olumsuz etkilenmemesini sağlamaktadır.70

  • 69 Zevkliler/Aydoğdu, s. 287.
  • 70 İnal, s. 203.